AnasayfaSosyal KalkınmaKalkınma Gündemi

25. İnsani Gelişme Raporu Etiyopya’da açıklandı.

25. İnsani Gelişme Raporu Etiyopya’da açıklandı.

İnsani Gelişme Raporu Ofisi, 25. İnsani Gelişme Raporu’nu 14 Aralık Pazartesi günü Etiyopya’da açıkladı.Raporun içeriğini “İnsani Gelişme Bağlamında Çalışma Kavramını Yeniden Düşünmek” teması oluşturdu. Raporda özet olarak, iş ve istihdamı da kapsayan ama bunun daha da ötesini içeren yeni bir “çalışma” kavramından söz edilmektedir.

İnsani Gelişme ve Çalışma: İlerlemeler ve Zorluklar


1990 yılından bu yana 2 milyar insan, insani gelişim noktasında yoksulluk sınırından kurtularak daha iyi şartlar altında yaşamayı başardı. 1 milyar civarında insan aşırı yoksulluktan kurtuldu. Her ne kadar 25 yıllık süreçte çokça gelişme gösterilse de rapordaki veriler çalışmaların hala yeterli olmadığını göstermektedir.

1Rapor içerisinde pek çok noktada referans olarak kullanılan İnsani Gelişme Endeksi (HDI) ise bizlere çok fazla ipucu vermektedir. İnsani Gelişme Endeksi; sağlık, eğitim, gelir, güvenlik ve katılım gibi göstergelerin bileşiminden oluşan bir endeks olma özelliği taşımaktadır.

25 yıldır Dünya HDI değerleri %20’nin üzerinde artış gösterdi.  Bu artış özellikle Etiyopya’da yarıdan fazla bir etkiye sahip olarak karşılık buldu. Ruanda da bu artış aynı şekilde gözlemlendi. Angola ve Zambiya’yı içeren 5 ülke, 3’te 1’lik bir artış yaşadı. Bangladeş, Kongo ve Nepal gibi ülkeleri de kapsayan 23 ülke ise 5’te 1’lik artış görüldü.

Rapora göre, “ekonomik büyüme” otomatik olarak yüksek bir insani gelişmeye karşılık gelmemektedir” tezi doğru değildir. Örnek olarak, Papua Yeni Gine ve Şili yüksek bir ekonomik büyümeye sahiptir fakat HDI verileri -diğer ülkelerle kıyasladığımızda- farklılık göstermektedir.

Dünya genelinde neredeyse 1 milyar insan tarım sektöründe çalışıyor ve 500 milyondan fazlası aile çiftliklerinden geçimlerini sağlıyor. Dünya gıdasının %80’i bu aile çiftlikleri tarafından üretilmektedir.

Dünya genelinde 80 milyon işçi sağlık ve eğitim alanında insani yetkinliklerin artırılması için çalıştı. Çin ve Hindistan temiz enerji alanında 23 milyon istihdam sağladı.

2                 Tablo 1: İnsani Gelişme verilerinin cinsiyet bazında bölgelere göre dağılımı.

Raporda yer alan bazı verilerde günümüzde insanların yaşadığı yoksunluk ve ihtiyaçların ne durumda olduğunu gösteriyor. 2015 itibari ile 795 milyon insan açlık hissi yaşıyor. 6 milyon çocuk 5 yaşına ulaşamadan hayatını kaybediyor. 37 milyon insan ise HIV ile yaşamlarını sürdürmektedir. 780 milyon yetişkin okuma yazma bilmiyor. 663 milyon insanın suya erişimi kolay ve güvenli değil. 880 milyon insan kenar mahalle ve gecekonduda yaşıyor.

Bölgesel olarak genç işsizliği ise en fazla Arap Devletleri’nde (%29) görülüyor.  Avrupa ve Orta Asya %19.5, Doğu Asya ve Pasifik %18.6, Latin Amerika ve Karayipler %13.7, Sahara Altı Afrika %13.5, Güney Asya ise %10.9 genç işsizliğine sahiptir. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkelerinde  %16.5 ve dünya genelinde ise gençlerin %15.1’i işsiz olarak  kaydedilmiş durumdadırlar.

Değişen Çalışma Dünyası


Günümüzde çalışma kavramının değişimi küreselleşme ve teknolojik devrim ile birlikte hızlanmış durumdadır. Mekanik teknolojiden dijital teknolojiye geçiş aynı zamanda çalışma koşulları ve çalışanlar için dijital dünyaya bir adaptasyon sürecini de başlattı.

Geçtiğimiz 30 yılda küreselleşme; ticaret, yatırım, büyüme ve iş kurma gibi alanlar üzerindeki etkilerinin yanı sıra karşılıklı dayanışmayı da beraberinde getirdi. Geldiğimiz noktada her gün yeni bir örgütsel modelle karşımıza çıkan işletmeler, girişimciler ve sektörler yapısal dönüşümün artık aynı anda gerçekleşen birden çok teknolojik devrimle birlikte hareket ettiğini gözlemleyebiliyoruz. Bu bağlamda ortaya çıkan işler, iş sayısı, işlerin kalitesi ve gelirin paylaşılması bu süreçlerden etkilenmektedir. Böylece, günümüzdeki çalışma kavramı her gün yeni bir perspektif kazanmaktadır.

Bilgisayar ve internet içerisinde yaşadığımız dünyayı değiştirme ve dönüştürme kapasitesine sahiptir. Böylece, ortaya çıkan teknolojilerden bazıları çalışma kavramının doğasını da değiştirmektedir.

sektörler

Örneğin, mobil İnternet günümüzde 3.2 milyar insanın kullanımında olan bir teknoloji olma özelliği taşımaktadır ve her gün insanların iş yapma şekillerini değiştirmektedir. Bir diğer yenilik ise, 3 boyutlu yazıcılardır.Bu yazıcılar çalışmaları yeniden şekillendirmeye olanak sağlamaktadırlar. Teknolojinin sürdürülebilir bir çevre anlayışını da katkısı da  enerji depolama alanında gerçekleşen güneş ve rüzgar enerjisi araçlarında gözlemleyebiliriz.

Ücretli ve Ücretsiz Çalışmada Dengesizlikler


Günümüzde, kadınların işgücüne katılımı erkeklere göre daha az olsa da işte harcadıkları  ve kullandıkları vakit erkeklerden daha fazladır. Kadınların fırsatlarını, seçeneklerini ve özgürlüklerini genişletmek, işgücüne tam ve eşit şekilde katılımlarının önündeki engelleri kaldırmak ile mümkün olabilmektedir.

Kadınlar ücretli işlere erkeklerden daha az katılmaktadırlar ve ayrıca gelirleri erkeklerden daha azdır. Bu durumda, kadınların karar alma pozisyonlarında yer alamamalarının önündeki engellerden bir tanesidir. Ayrıca, girişimci kadınların az sayıda olması da bu süreçlerden kaynaklanmaktadır.

cinsiyet1

Sürdürülebilir Çalışma Kavramına Doğru


Evrensel bir yaklaşımla tüm insanlar için kalkınmayı şimdi ve gelecekte önemli kılabilmek, insani gelişmedeki en önemli paradigmadır. İnsani gelişmedeki en önemli temel evrenselciliktir. Bugüne bakarken yarını da kalkındırabilmenin yoluna bulabilmek, çevresel koruma ve yenileme ile garantilemekte insani gelişmede vazgeçilmez bir gerekliliktir.

Çalışmak, negatif taraflarını azaltırken diğer yandan da insani gelişmeyi öne çıkarır. Sürdürülebilir çalışmanın daha fazla yaygın olabilmesi için ulusal ve uluslararası politika yapıcılar tarafından endüstri, özel sektör ve sivil toplum aktörleri ile birlikte oluşturulmak durumundadır.

Pek çok ülkede çalışma alanındaki karmaşık güçlüklerin ele alınması için ulusal istihdam stratejilerine ihtiyaç duyuluyor. Bugüne kadar 27 gelişmekte olan ülke ulusal istihdam stratejilerini kabul etti ve 18 ülke ise kabul etme sürecindedir.

 

Raporun interaktif olarak hazırlanmış web versiyonu içib buraya tıklayınız.