AnasayfaCOVID-19

Amerika’da Koronavirüs: Önümüzdeki Yıllar

Amerika’da Koronavirüs: Önümüzdeki Yıllar

Barbara Yazırlıoğlu
IDEMA Mersin Kıdemli Proje Uzmanı

IDEMA Mersin Kıdemli Proje Uzmanı Barbara Yazırlıoğlu The New York Times’ta Donald G. McNeil Jr. tarafından yazılan “The Coronavirus in America: The Year Ahead” başlıklı makaleyi IDEMA Haber okuyucuları için derledi.

Bilim insanlarına göre Amerika Birleşik Devletleri’nde koronavirüsten sonra hayat eskisi gibi olmayacak; fakat krizi şimdi ve uzun vadede yönetebilmek mümkün.

Amerika’da Koronovirüs Tablosuna Farklı Açılardan Bakış

Koronavirüs, Amerika’nın en büyük şehirlerinden banliyölerine kadar yayılmaya devam ediyor. Ülkenin kırsal bölgelerine ciddi zararlar vermeye başlayan virüs, milyonlarca vatandaşa bulaştığı gibi 34.000’den fazla insanın hayatını kaybetmesine de sebep oldu.

Bu gerçeklere rağmen ABD Başkanı Donald Trump, alınan önlemler nedeniyle yeterince zarar görmüş ekonomilerini hızla yeniden faaliyete sokmaları için yönergelerde bulundu. Başkan Trump, salgının yakında sona ereceği, restoranların ve stadyumların en kısa zamanda tekrar dolacağını söylerken onun bu söylediğini ütopik olarak gören bilim insanları, önümüzdeki yıllar için tablonun iç açıcı olmayacağını belirtiyor.

Bazı sağlık uzmanları ise Amerika’nın tüm imkanlarına rağmen tamamen bu konu üzerinde çalışmasıyla virüs ile savaşın zor ama yenilebilir olduğu kanısında. Uzmanlara göre ABD, normalleşme sürecine dönerken temkinli davranarak, testleri yaygınlaştırıp, gözetimi arttırarak, sağlık çalışanlarına yeterli kaynaklar sağlayarak ve etkili bir aşı bularak başarılı olabilir. Bu konuda Vanderbilt Üniversitesi tıp fakültesinde koruyucu tıp uzmanı Dr. William Schaffner “İyimser tarafım virüsün yazın rahatlayacağını ve virüsü engellemede süvari gibi bir aşının geleceğini söylüyor” ifadelerini kullandı.

Virüs, Can Kayıplarına Neden Olacak

Virüs, 7 Nisan’dan bu yana neredeyse her gün 1.800’den fazla Amerika vatandaşının can kaybına sebep oldu. Bir karşılaştırma yapıldığında kalp hastalığı tipik olarak günde 1.774; kanser ise 1.641 Amerika vatandaşının can kaybına neden oluyor.

Washington Üniversitesi Sağlık Metrikleri ve Değerlendirme Enstitüsü tarafından üretilen Beyaz Saray’ın sıklıkla bahsettiği epidemiyolojik model, başlangıçta yaz ortasına kadar 100.000 ila 240.000 kişinin can kaybını öngörüyordu. Şimdi ise bu rakam 60.000. Bu umut verici görünürken aslında bir olumsuzluğu da içinde barındırıyor. Bu salgının sadece ilk dalgasını anlatıyor. Aşı olmadan, virüsün yıllarca dolaşması ve ölümlerin aralıklarla gerçekleşmesi bekleniyor.

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ndeki uzmanlar, virüsün Amerika’da yaşayanların %48 ila 65’ine bulaşabileceği, can kaybı oranının %1 seviyelerinde olmasına rağmen hastalığın yayılımını engellemek için gereken yapılmazsa 1.7 milyon kadar insanın virüsten hayatını kaybedeceğini belirtiliyorlar. II. Dünya Savaşı’nda yaklaşık 420.000 Amerikan vatandaşının hayatını kaybettiğini düşünüldüğünde bu rakamlar oldukça yüksek.

Hastanelerin Durumu

Amerika Birleşik Devletleri’nde, New York dahil olmak üzere çeşitli şehirlerdeki hastaneler bu süreçte bazı problemler yaşıyor. Hem Wuhan hem de New York’taki yetkililer, birçok kişinin Covid-19, felç, kalp krizi veya diğer nedenlerden ötürü evde hayatını kaybettiğini veya hastalar için hiç ambulans gelmediğini fark ettiklerinde, ölüm sayılarını bu hafta yukarı doğru revize etmek zorunda kaldılar. Bu tarz hızlı hareket eden salgınlarda, doktorların test edebileceğinden çok daha fazla insan hastanelere geliyor veya evde hayatını kaybediyor. Aynı zamanda, hafif hasta olanlar veya semptom göstermeyen test edilme şansı bulamıyor. Bu iki faktör gerçek can kaybı oranını değiştirebiliyor.

Eskiye Dönüş

Sonuç olarak, ülke her gün 30.000’e yakın yeni vaka gördü. Dr. Thomas R. Frieden tarafından yönetilen bir halk sağlığı savunuculuk grubu olan “Resolve to Save Lives” ekonominin ne zaman yeniden açılması ve kapatılması gerektiği konusunda ayrıntılı kriterler yayınladı. Yeniden açılma, 14 gün boyunca vakaların düşüşte olmasını, temasların %90’ının izlenir durumda olunmasını, sağlık çalışanı enfeksiyonlarının sona ermesini, hafif vakalara ulaşımı gibi hedefleri gerektiriyor. Frieden, “musluğu yavaş yavaş açmamız gerekiyor. Taşkınların yeniden yaşanmasına izin vermemeliyiz. O günün daha erken gelmesi için şimdi çalışma zamanı.” diyor.

Virüsün Görünmeyen Ayrımcılığı

ABD’nin iki sınıfa ayrıldığını düşünün: koronavirüs ile enfeksiyondan kurtulmuş ve muhtemelen ona karşı bağışıklığı olanlar ve hala savunmasız olanlar.

Dünya Sağlık Örgütü’nün Covid-19 özel elçisi Dr. David Nabarro, “Bu korkutucu bir şema olacak” dedi. “Antikorları olanlar seyahat edebilecek, çalışabilecekken geri kalanı ayrımcılığa maruz kalacak.”

Evde kalan Amerikalılar, özellikle genç vatandaşlar, ciddi bir hastalık riskinin yoksullaşma ve soyutlanmadan daha iyi olabileceğini düşünebilirler. Stanford Üniversitesi Küresel Sağlıkta Yenilik Merkezi yöneticisi Dr. Michele Barry “Harvard ekonomisti olan kızım, bana yaş grubunun bağışıklığı geliştirmek ve ekonomiyi sürdürmek için Covid-19 parti vermek gerektiğini söylüyor,” diyor.

Amerika’da sağlıklı gençlerin de can kaybı göz önünde alındığında sadece obezite hastası ve bağışıklık yetersizliği olanların risk altında olmadığı anlaşılabilir.

Daha fazla bağışıklık sahibi insanlar işe geri döndükçe, ekonominin normele dönecektir. Ancak, virüs aynı anda çok fazla kişiye bulaşırsa, yeniden evde kalmak kaçınılmaz hale gelecektir. Bunun yaşanmaması için testlerin yaygınlaştırılması mecburi olacaktır.

Teşhis ve İzolasyon

Beyaz Saray’dan gelen güvencelere rağmen, doktorlar ve hastalar testlerin gecikmelerinden ve eksikliklerinden şikâyet ediyor.

Amerika’da, testleri pozitif çıkan hastalardan evlerinde ailelerinden uzak şekilde izole olmaları istendi. Fakat, Çin’de, semptomları ne kadar hafif olursa olsun, pozitif kişilerin hemen revir tarzı bir hastaneye girmesi gerekiyordu. Bunlar genellikle oksijen tankları ve tarayıcılarla donatılmış bir spor salonu veya toplum merkeziydi. Nihayetinde, bir virüsü bastırmak bilinen her vakanın tüm temaslarının test edilmesini gerektirir. Ancak şu an ABD bu hedefin çok altında bulunuyor.

Beyaz Saray Koronavirus Ekibi Bilim Danışmanı Dr. Anthony S. Fauci, aşı üretmek için herhangi bir çabanın en az bir yıldan 18 aya kadar süreceğini söyledi. Aşı üretimine aşina olan tüm uzmanlar, bu zaman çizelgesinin bile iyimser olduğunda hem fikir. Klinik çalışmalar zaman almaktadır; çünkü insan vücudunda antikor üretimini hızlandırmanın bir yolu yoktur.

Virolog olan Dr. W. Ian Lipkin ise bir aşının test edilmesi ne kadar zahmetli ise yüz milyonlarca dozun üretilmesinin çok daha zor olduğunu belirtiyor. Ancak, bir aşı icat edilirse, ABD’nin 300 milyon doza veya ikinci dalga gerekirse 600 milyona ihtiyacı olabilir, bir o kadar da şırıngaya.

“Önce Amerika” Stratejisi

Bu büyüklükteki bir halk sağlığı krizi, on yıllardır görülmeyen bir ölçekte uluslararası iş birliğini gerektirmektedir. Amerika bu yılın çoğunu, dünyanın en güçlü işleyen ekonomisine sahip olan, ilaç ve aşı tedariğinde baskın olabilecek Çin’i suçlamak için harcamıştır. Çin, küresel etkisini genişletmek için salgını kullandı ve yaklaşık 120 ülkeye tıbbi ekipman ve ekipman gönderdiğini belirtmiştir.

Bazı uzmanlar, “Önce Amerika” stratejinin uygulanabilir olmadığını düşünüyor. Cornell Üniversitesi’nden ekonomi tarihçisi Nicholas Mulder, “Başkan Trump eğer halk sağlığı konusunda çabalarını arttırmayı umuyorsa, Çin ile iş birliği yapmak ve olumsuz söylemleri durdurmak için yollar aramalı” dedi. Mulder ekonomiden ziyade halkın psikolojik sorunlarını iyileştirmenin daha zor olacağı kanısında. Mulder’a göre “Uzun süre kapalı kalmanın neden olduğu izolasyon ve yoksulluk, aile içi istismar, depresyon ve intihar oranlarını artırabilir.”

Uzmanlar eğer aşı hayat kurtarırsa, birçok Amerikalı, geleneksel tıptan ve iklim krizi de dahil olmak üzere genel olarak bilimin daha fazla kabul edilmesinden daha az şüphelenebilir diyor. Bu evde kalma döneminde Amerikan şehirlerinin üzerinde parlayan mavi gökyüzü kalıcı hale gelebilir.