AnasayfaSürdürülebilir KalkınmaSağlık&Hijyen

SKH-3: Sağlık Hizmetlerine Erişimi Nasıl Ölçmeliyiz?

SKH-3: Sağlık Hizmetlerine Erişimi Nasıl Ölçmeliyiz?

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin (SKH) bir parçası olan ve küresel çapta 300’e yakın sivil toplum kuruluşunun, Birleşmiş Milletler’e (BM) üye ülkelerde yapılan çalışmalarında “sağlık hizmetlerine erişim” önemli bir çalışma konusu olarak karşımıza çıkıyor.

Birleşik Sağlık Hizmetleri’nin (UHC) SKH’lerde yer alması için çok fazla çalışma yürüten savunucular, yeniden düzenlenerek SKH’ler kapsamına alınan sağlık hizmetlerine erişimin ölçülmesi için belirlenen indikatörlerin kapsayıcı ve yeterli olmadığını ileri sürüyorlar. Savunuculara göre, “Sağlık hizmetlerine erişim” maddesinde gözden kaçırılan nokta, bu hedefin gerçekleştirilmesinde uluslararası kapsayıcılık noktasında finansal risklerin ve eşitsizliklerin hesaba katılmaması.

SKH’ler ile ilgili Kurumlararası Uzman Grubu (IAEG), Sağlık Hizmetlerine Erişim hedefinin alt hedefleri arasında yer alan sekiz maddeye bir yenileme yaptı. Bu kapsamda, herkes için evrensel sağlık standartlarına erişim için kaliteli sağlık hizmetleri; güvenli, etkin, kaliteli ve karşılanabilir hayati ilaçlara erişim maddesine finansal risk koruması düzenlenen maddeler arasında yer aldı. (Maddedeki değişikliği daha kolay anlamak adına, yapılan değişikliğin 1000’de 1 olan sağlık sigortası ve kamu sağlık sistemleri ile korunabilme oranını geliştirmek olduğunu söyleyebiliriz.)

Binyıl Kalkınma ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin ilk evresindeki tanımında daha dar kapsama sahip olan indikatör; “sağlık harcamaları ile yoksullaşan bireyler için” ibaresi yeterli olmamaktaydı. BM Grup 22 üye ülkelerinin Meksika’daki görüşmesinde yer verilen bu maddedeki eksiklik önemli bir gündem maddesi olarak ele alındı ve tartışıldı. Toplantıda Dünya Sağlık Örgütü Asistan Direktörü olan Marie-Paul Kieny  ve Dünya Bankasından Keith Hansen; “hanelerin sağlık harcamalarındaki dağılımları ve ağırlıkları her ülke özelinde belirlenmeli ve bu belirlemelere göre yeterli olacak özel politikalar üretilerek uygulanmalı.” dedi.

Sivil toplum örgütleri tarafından yakından takip edilen SKH’ler ile ilgili 260’a yakın örgütün yayınladığı ve içeriğinde “sağlık hizmetlerine erişim” maddesi ile ilgili yapılması gerekenler olan mektubu inceleyen Development Express (Devex) ekibi önemli bir ayrıntıyı saptadı. 29 Şubat 2016’da yayınlanan mektupta 260’a yakın sivil toplum örgütünün, sigorta ibaresinin sağlık konusunda oluşabilecek finansal risklerden korunmak için yeterli bir önlem olmadığını ve değiştirilmesi gerektiği önerisi Devex ekibi tarafından yapılan haberde öne çıkarıldı.

İndikatörün Ölçümündeki Değişiklik

Sivil toplum örgütleri tarafından incelenen maddede bazı belirsizliklerin bulunması, bazı soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Sağlık aktivistlerinin Devex’e aktardıkları bilgiler doğrultusunda; bazı üye devletler esas indikatörler hakkında bilgi toplamanın zor olacağını belirttiler, diğerleri ise buna benzer bilgilerin spekülasyon malzemesi olarak öne çıkarılabileceğini öne sürerek  paylaşmaktaki çekincelerini de dile getirdiler.

Bu madde içerisinde, kapsayıcı bir vurgunun yoksunluğunun örneği olarak Gana ülkesi gösterildi. Oxfam Büyük Britanya Kamu Hizmetleri Politika Danışmanı olan Anna Marriott; “Gana sağlık kapsamaları noktasında sorunlar yaşayan bir ülke. 2003 yılında hükümetin Ulusal Sağlık Sigortası Şeması aracılığı ile UHC’ye aktardığı bilgilerde yeterli değildi. Nüfusun sadece %36’sıı kapsayan bir şema çıkartabilen Gana’da nüfusun %64’ü hala sağlık hizmetleri noktasında sigorta ödemelerini gerçekleştiremiyorlar.”dedi.

Oxfam Hindistan program koordinatörü olan Pallavi Gupta, “Hindistan’da yapılan Ulusal Sağlık Sigortası Şeması yoksulluk sınırı altındaki beş aileden birine 447 dolar ödüyor.” dedi. Hükümetin bu miktarı 1,490 dolara çıkaracağının sözünü verdiğini de açıkladı. Gupta sözlerine şöyle devam etti: “Fakat verilen bu söz bile yalnızca hastane masraflarını kapsıyor, herhangi bir ilaç harcamasını kapsamıyor.”

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefler’i üzerine yapılan bu tartışmaların, Milenyum Kalkınma Hedefleri’nden elde edilen tecrübeleri günümüzde kullanmak üzere faydalı olacağı noktasında hemfikir olan temsilciler, şimdiden çalışmalara başladılar. Elde edilen tecrübelerden en önemlisi ise Milenyum Kalkınma Hedefleri’nde esas alınan ve üzerine yoğunlaşılan “miktardan” ziyade “kaliteli bilgi” olduğu anlaşıldı.

Devex kaynağından derlenmiştir.