AnasayfaKentler ve Yerel KalkınmaYönetişim ve Kentler

Yerel Yönetimde Tilburg Modeli

Yerel Yönetimde Tilburg Modeli

Hollanda’nın Tilburg Şehri, günümüzde örnek bir yerinden yönetim modeli oluşturuyor.

Hollanda’nın en büyük altıncı şehri Tilburg, “Modern Sanayi Şehri” olarak ve geleceğe dair stratejik vizyonuyla günümüzde örnek bir model olarak karşımıza çıkıyor: Tilburg Modeli.

165000 nüfusa sahip olan Tilburg, tarım ağırlıklı üretim şehrinden, sanayi ağırlıklı şehir modeline emin adımlarla geçiş yapmış. Bunu birçok farklı siyasi alanda uygulayarak ve yerinden yönetime geçerek bugün “Modern Sanayi Şehri Tilburg” olmayı başarmış.

Tilburg Modeli’nin temelleri, 1989 tarihli Şehir Yönetimi Planı’nda atılmış. Bu tarih ve plandan itibaren ise Tilburg; stratejik bir gelecek vizyonunu takip ederek, düzenli bir şekilde gelişim ve ilerleme sağlamış.

Basit bir anlatımla, Tilburg Modeli’nde şehir, tıpkı bir holding gibi çalışma birimlerine sahip. Bu birimlerin her biri birer kâr merkezi gibi çalışıp, yaptığı kamusal yatırımlardan (örneğin, bir konser salonu inşası) orta vadede kazanç sağlıyor. Politik sistemde ise; kararlar, hangi yatırımların, ne şekilde ve hangi standartlara göre yapılacağı hakkında Şehir Kurulu ve Konseyi tarafından alınıyor. Şehir İdaresi de bu bağlamda, yatırımların mümkün olduğunca düşük maliyetle yapılmalarından sorumlu.

Tilburg Modeli’nde sürdürülebilirlik önemli bir yere sahip. Bu doğrultuda, her iki yılda bir, yapılan yatırımların gerçek etkileri kolay etkilenebilir yerleşim bölgelerinde inceleniyor. Bu sayede, bir bölgedeki yaşanabilirlik seviyesi ölçülebilir kılınıyor ve bölgenin sorunları tespit ve takip edilebiliyor. Yapılan kamusal yatırımlardan elde edilen kazançlar ise şehrin ihtiyaçlarına göre kullanılarak sürdürülebilir kalkınmaya destek oluyor.

1970’lerden bu yana, katılımcı sistemi benimsemiş olan Tilburg’da ayrıca; vatandaşlar, yerel yönetim, sosyal kurumlar ve işletmeler arasında iletişim ve işbirliğini de destekleniyor. Bunun gerçekleştirilmesi için, tüm bilgi ve verilerde şeffaflık ve açıklık ilkeleri gözetiliyor.

1988 yılında başladığı yoluculuğun ilk zamanlarında Hollanda’nın en pahalı şehirleri arasında 7. Sırada yer alırken, günümüzde 30.uncu sırada yer alıyor.