AnasayfaKalkınmaİklim Değişikliği

Düşük gelirli ülkeler neden borç baskısı altında eziliyor

Düşük gelirli ülkeler neden borç baskısı altında eziliyor

Dünya Bankası verilerine göre, en düşük gelirli ülkeler sürdürülemez borç seviyelerine çok fazla para harcıyor ve nakit sıkıntısı yaşamaları sebebiyle yoksulluk döngülerini kırmak için ihtiyaç duydukları yatırımları yapamaz hale geliyorlar. 

Yüksek borç ödeme maliyetleri, hükümetlerin kuraklık ve sel gibi kötüleşen felaketleri önlemeye yardımcı olacak iklim yatırımları yapmasını da engelliyor.

Toplam nüfusu 700 milyondan fazla olan dünyanın en fakir 28 ülkesi, şu anda toplam devlet harcamalarının ortalama %11’ini sadece borç faiz ödemelerine harcıyor – verilere göre, on yıl önce harcadıklarının iki katı.

Faiz ödemeleri, hükümetin maaş faturalarıyla birleştiğinde, tüm kamu harcamalarının neredeyse yarısını oluşturuyor ve geri kalan her şeye harcama yapmak için büyük ölçüde azaltılmış mali alan bırakıyor. Yıllardır büyüyen sorunlar, yoksulluk oranlarını yükselten COVID-19 salgını ile daha da kötüleştirdi.

Bankanın baş ekonomist yardımcısı Ayhan Köse, “Bu ekonomiler pandemiden kurtulamıyor, bu kadar basit” diye durumu ifade etti.

“Bu ülkelerden bazılarının borç ödemeleri konusunda çatırdadığını görüyoruz” diye ekledi.

“Son on yılda bu ülkelerin borç yükleri iki katına çıktığı için, faiz ödemeleri artık devlet gelirlerinden daha büyük bir pay alıyor. Bankanın önde gelen ekonomistlerinden Franziska Ohnsorge, “Bu, sağlık ve eğitime gidecek fonların sapmasına neden oluyor” diye ekledi.

Bunlar, en düşük gelirli ülkelerin “zaten diğer gelişmekte olan ekonomilerden önemli ölçüde daha az harcama yaptığı” iki sektör.

Ohnsorge, son iki yılda bir Dünya Bankası Küresel Ekonomik Beklentiler raporunda en yoksul 28 ülkenin içinde bulunduğu kötü duruma odaklanan özel bir bölüm yazdı.

Rapor, daha fazla ülkenin sürdürülemez bir borç yüküne girdiği kritik bir zamanda geliyor.

Bankanın son verilerine göre, 28 ülkenin yaklaşık yarısı borç sıkıntısı içinde veya çok yakın durumda ve geri kalanı da risk altında – 2015’e göre keskin bir artış. Bu, birçoğunun kalkınmalarını finanse etmek için borç alamamasına veya borçları için çok yüksek fiyatlar ödemesine neden olarak ağır borç geri ödeme sorunlarına neden oluyor.

Ohnsorge, “Faturanın vadesi geliyor,” dedi. Borçlanmaların sürdürülebilirliğinin hızlı bir ölçüsü olan borcun GSYİH’ya oranı, son on yılda 30 puan artarak ortalama %67’ye ulaştı.

Yeni verilerde ayrıca dikkat çekici olan, yoksul ülkeler için iklim maliyetleri. Bu ülkelerin doğal afetlerden korunmak için gereken yatırımlarına baktığımızda, ulusal GSYİH’nın bir bölümü olarak ölçüldüğünde, gelişmiş ekonomilerdekinden yaklaşık dört kat daha fazla olduğu görülmüştür.

Daha zengin ülkeler, düşük karbonlu ve iklime dayanıklı bir ekonomik büyüme yolu sağlamak için gayri safi yurt içi hasılalarının %2’sinden daha azını harcamak zorunda kalırken, düşük gelirli ülkelerde bu oran %8’in üzerine çıkıyor.

Ohnsorge, fakir ülkelerin iklim ihtiyaçları hakkında “Bu yüzden bunun çok fazla olduğunu söylüyorum. Bu ülkeler bu yatırımları kendileri finanse edemezler, ”diye ifade etti. 

Ayrıca dikkate değer birkaç veri ise şöyle:

En fakir ülkeler genellikle iklim değişikliğinden muzdarip ancak emisyonlara katkıları önemsizdir – kişi başına yılda 0,3 metrik ton, küresel ortalama yaklaşık 4,6’dır – ve son 20 yılda neredeyse hiç değişmemiştir.

Diğer bir konu da, Ohnsorge’nin “kronik gelir zayıflığı” olarak adlandırdığı, bu da ülkelerin örneğin vergiler yoluyla yurt içinde para toplamak için mücadele ettiği anlamına geliyor. Bu, hükümetleri daha derin bir borç sıkıntısına batmaya karşı savunmasız bırakıyor. Verimsiz harcama aynı zamanda paranın boşa gitmesi anlamına da geliyor – banka bunu düzeltmek için hükümetlerle birlikte çalışıyor.

Dünya Bankası, 20 büyük ekonomiden oluşan Grup’tan alacaklıları, en yoksul ülkelere borç yardımı sunmaya ve borçlanmalarını yeniden yapılandırmalarına yardımcı olmaya çağırıyor. G20’nin COVID-19 hastalığından bu yana borç konusundaki geçmiş çabaları başarısız oldu. Ancak durum daha da kötüleşirken, savunucular düşüşe geçen bu sarmalı durdurmak amacıyla çalışıyorlar.

Konu, bu ayın sonlarında Paris’te düzenlenecek ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ev sahipliğinde yapılacak küresel finans sistemi konulu bir konferansta masaya yatırılacak. Konferansta konuşulacaklardan birisi de, doğal afetlerin vurduğu ülkeler için borç ödemelerini askıya almak.

 

Kaynak: DevEx

 

COMMENTS

WORDPRESS: 0
DISQUS: