AnasayfaSürdürülebilir KalkınmaKentler ve Yerel Kalkınma

Türkiye’nin Yeni Sakin Şehri Uzundere

Türkiye’nin Yeni Sakin Şehri Uzundere

19 Mart’ta İtalya’nın Greve in Chianti kentinde düzenlenen Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi’nde Uzundere, Türkiye’nin 11. Cittaslow kenti ilan edildi.

IMG_8153Uzundere ilçesi, Erzurum il merkezine 84km mesafede, Dünyanın en zengin biyoçeşitliliğine sahip Kafkasya Ekolojik Bölgesi’nin batı ucunda, Çoruh Vadisi’ne kurulmuştur. İlçe, Türkiye’nin en yüksek şelalesi olan Tortum şelalesine ve yelken, rafting ve kano gibi su sporlarının yapıldığı Tortum gölü ve çayına ev sahipliği yapmaktadır.

Bölgede Akdeniz iklimi görülmesinden dolayı Uzundere’de yazlar sıcak ve nemli, kışlar ise serin ve yağışlı geçiyor. Bu sayede, yaz kış yeşil kalan alanlara sahip Uzundere’de çok farklı türlerde tarım ürünü yetişmesinin haricinde birçok endemik bitki de bulunuyor. Tarım ve hayvancılığın geçim kaynağı olduğu ilçede geleneksel kırsal yaşam kültürü varlığını devam ettiriyor.

Cittaslow, sanayileşme ve küreselleşmenin etkisiyle hızlı yaşanılan ve hızlı çalışan, kendi kendine yetmeyen, sürekli tüketen şehirlere alternatif bir kent ve yaşam yani kalkınma modeli olarak ortaya çıkmıştır. Yaşamın yaşamdan zevk alınabilecek bir hızda yaşanması gerektiğini savunan Cittaslow ağına kurulduğu 1999 yılından itibaren dünya çapında 30 ülkeden 208 kent katılmıştır. Türkiye’den Uzundere’nin öncesinde Yavaş Şehirler ağına katılmış olan ilçeler ise Akyaka, Gökçeada, Halfeti, Perşembe, Şavşat, Seferihisar, Taraklı, Vize, Yalvaç ve Yenipazar.

Cittaslow, “Uzundere denilince akla gelenleri” şöyle sıralıyor:

  • Türkiye’nin en yüksek şelalesi
  • Misafirperver insanları
  • Otantik yöresel sivil mimari
  • Temiz bol oksijenli havası
  • Ekolojik yaşam merkezi
  • Gençlik ve enerji veren döğmesi
  • Yirmi çeşit elmanın bulunduğu yer

Cittaslow, “Uzundere’den yapılmadan dönülmemesi gerekenleri” ise şöyle sıralıyor:

  • Rafting ve trekking yapmadan
  • Tortum Şelalesi ve Tortum Gölünü görmeden
  • Yaban hayatı ve kuş gözlemciliği yapmadan
  • Bisiklet ile doğayı keşfetmeden
  • Doğada kamp yapmadan
  • Yerel ve doğal lezzetleri tatmadan
  • Tandır ekmeği yemeden
  • Cana yakın yöre insanlarıyla en az yedi kelam etmeden
  • Gençlik ve enerji veren incir döğmesi yemeden