AnasayfaGenelKalkınma

Ankara’da Geçici Koruma Altındaki Suriyelilere Yönelik İşgücü Piyasası Araştırması Yayınlandı

Ankara’da Geçici Koruma Altındaki Suriyelilere Yönelik İşgücü Piyasası Araştırması Yayınlandı

Emircan Kürküt
idemahaber / editör

2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaş Türkiye’ye farklı periyotlar halinde kitlesel bir zorunlu göçü beraberinde getirmiştir. Özellikle 2013 yılından sonra hızlanan göç dalgası tarihsel olarak 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük göç dalgası olarak tarihe geçmiştir. Yaşanan iç savaş sırasında yaklaşık 6 milyon Suriyeli Türkiye başta olmak üzere Kuzey Afrika ülkeleri, Irak, Lübnan, Mısır ve Ürdün gibi ülkelere göç etmek zorunda kalmıştır. 2018 Temmuz ayı resmi istatistiklere göre Türkiye tarafından 3.5 milyon Suriye vatandaşına 2014 yılında yayınlanan Geçici Koruma Yönetmeliği kapsamında Geçici Koruma Kimliği verilmiştir.

Yukarıda kısaca değinmeye çalıştığım tarihsel arka plan ile birlikte değerlendirildiğinde Türkiye’de kamu kurumları başta olmak üzere sosyal fayda amacı ile faaliyet gösteren özel sektör ve sivil toplum kuruluşları tarafından geçici koruma altındaki Suriyelilerin ekonomik, sosyal ve psikolojik olarak destekleyecek projeler geliştirilmektedir. Bu kapsamda Türk Kızılay’ın on dört ilde yer alan Toplum Merkezleri dikkat çekmektedir. Merkezlerde geçici koruma altındaki Suriyelilere yönelik olarak koruma, psikososyal destek, geçim kaynaklarını geliştirme ve sosyal uyum gibi programlar yürütülmektedir. 

Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Türk Kızılay’ın hazırladığı ‘Ankara’da Geçici Koruma Altındaki Suriyelilere Yönelik İşgücü Piyasası Araştırması’ toplum merkezlerindeki geçim kaynaklarını geliştirme programı kapsamında sağlanan hizmetlerin piyasa talepleri ile bağlantılı olarak geliştirilmesi için önemli veriler içermektedir. Bir başka ifade ile söylemek gerekirse, Türk Kızılay tarafından yayınlanan rapor geçici koruma altındaki Suriyelilerin Ankara’da iş yaşamına temin noktasında en fazla güçlük çekilen mesleklere ve geçici koruma altındaki Suriyelilerin iş yaşamına entegrasyonuna odaklanmaktadır.

Araştırma metodolojisi olarak kalitatif ve kantitatif yöntemlerin kullanıldığı çalışmada Türkiye’deki geçici koruma altındaki Suriyelilere yönelik farkı kurumlar tarafından hazırlanan istatistiki veriler değerlendirilerek mevcut durum analizi yapılmıştır. Geçici koruma altındaki Suriyelilerin en fazla ikamet ettiği Keçiören ve Altındağ ilçeleri özelinde 91 kadın ve erkek geçici koruma altındaki Suriyeliler ile derinlemesine görüşme yapılmıştır. Bu noktada Ankara’da resmi verilere göre 81.312 olarak geçici koruma altındaki Suriyeli sayısının özellikle araştırma kapsamında analiz edilen ilçelerde ikamet ettiğini vurgulamak önemli olacaktır. Araştırmanın yüz yüze görüşmeleri geçici koruma altındaki Suriyelilerin istihdam edildiği yerlerdeki işverenler başta olmak üzere işveren temsilcileri ve esnaf odaları ile de gerçekleştirilmiştir. Buna ek olarak ilçelerdeki hane üyelerinden toplamda 600 kişinin verileri toplanarak analiz edilmiştir.

Araştırmaya katılan geçici koruma altındaki Suriyelilerin %13.2’si yaşadığı hanede çalışan olmadığını belirtirken; %43’ü bir kişinin çalıştığını ifade etmiştir. Çalışan geçici koruma altındaki Suriyelilerin %41.8’i işçi statüsünde çalışırken; %7.7’si kendi işini yapmakta ve %5.4’ü ev-eksenli çalışmaktadır. İşçi statüsünde çalışan geçici koruma altındaki Suriyeli erkekler genellikle mobilya sektörü ve günlük işlerde çalışmaktayken; kadın Suriye vatandaşları tezgahtarlık, terzilik, temizlik işleri ve kuaförlük yapmaktadırlar. Kendi işini yapan geçici koruma altındaki Suriyeliler özellikle Ankara’nın Altındağ semtinde farklı alanlara yönelik dükkan açması dikkat çeken bir detay olarak görülmektedir. Rapora göre geçici koruma altındaki Suriyelilere ait işletmelerde istihdam edilen geçici koruma altındaki Suriyelilerin elde ettiği gelir Türkiyeliler tarafından işletilen dükkanlara göre daha düşük kalmaktadır.

Araştırma kapsamında geçici koruma altındaki Suriyelilerin yarısına yakını (%45.1) herhangi bir işte çalışmadığını belirtmiştir. Bu rakam geçici koruma altındaki Suriyelilerin iş gücüne entegrasyonunda önemli problemlerle karşılaştıklarını göstermektedir. Rapora göre geçici koruma altındaki Suriyelilerin istihdam açısından önündeki engeller arasında mesleki becerinin olmaması, Türkçe dil yetersizliği, ücretlerin düşük olması, çalışma izinlerinin bulunmaması, düşük eğitim düzeyi gibi konular bulunmaktadır. Ayrıca rapor kapsamında görüşmeler gerçekleştiren işveren kuruluşları, sektör/meslek temsilcilikleri arasında ‘kesinlikle Suriyeli çalıştırmak istemeyenlerin bulunması da geçici koruma altındaki Suriyelilerin istihdamına olumsuz bir etki yapmaktadır. 

Türk Kızılay tarafından araştırma çıktıları analiz edildiğinde geçici koruma altındaki Suriyelilerin geçim kaynaklarına erişimleri konusunda kamu kurumları başta olmak üzere işverenlere ve sivil toplum kuruluşlarına belirli öneriler sunulmuştur. Geçici koruma altındaki Suriyelilerin istihdam açısından önünde engel olan noktalarda geliştirilecek projeler, koordinasyon mekanizmaları ve teşviklerin işgücüne katılım konusuna dikkat çekici derecede ivme kazandıracağı öngörülmektedir. Buna ek olarak geçici koruma altındaki Suriyelilerin geçim kaynakları geliştirmeye yönelik yaklaşımlarının sosyal yardımdan ziyade kalkınma bakış açısı ile ele alınması dikkat çeken bir öneri olarak değerlendirilebilir. Mevzuatlarda yapılacak değişiklikler ve iyileştirmelerin de geçici koruma altındaki Suriyelilerin istihdama katılımında önem teşkil edeceği düşünülmektedir.