AnasayfaKalkınmaTeknoloji ve Kalkınma

Avrupa Dijital Şehir Endeksi’ne göre 2017 yılının en başarılı yerel start up’ları

Avrupa Dijital Şehir Endeksi’ne göre 2017 yılının en başarılı yerel start up’ları

Mercedes’in CEO’su Dr. Dieter Zetsche’ye göre, Mercedes’in 21. yy teknoloji ve girişimcilik ekosisteminde markalarının en büyük rakipleri Tesla, Google, Apple ve Amazon.

Ferrari veya Bugatti gibi kendi kaleminden firmaları rakip görmek yerine yazılım devi olan bu şirketleri rakip görüyor olmasının sebebi sizce de üzerinde düşünmesi gereken bir konu değil mi?

Kuruluşunun 3. yılında General Motors’un 1 milyar dolara satın aldığı özerk araç teknolojisi geliştiricisi Curise Automation da göze çarpan bir başka örnek.

Peki Nokia CEO’su Stephan Elop’un Nokia’nın Microsoft’a satıldığını açıkladığı konuşmasının sonunda ağlayarak “ Biz yanlış bir şey yapmadık fakat nasıl olduysa kaybettik!” demesini nasıl yorumlamalıyız?

Yerellerde geliştirilen start-up’lar Silikon Vadisi tarafından satın alındığında bu durum ulusunuzu teknolojik yeniliklerin merkezi yapıyor demektir.

Fitbit tarafından 15 milyon dolara satın alınan Vector’ün haberi söz konusu ülke Londra, Paris, Berlin gibi ülkeler değil de Romanya olduğu için insanlar bu haberi uyandıklarında öğrendiler.

Vector, öncelikle Bükreş’de ve sonrasında Londra’da birer ofis açarak uyguladığı taktikle Orta ve Doğu Avrupa şirketleri arasında güvenilirlik kazandı.

TechCrunch’ın bağımsız yazarı Mike Butcher “ne yazık ki genel merkezi Bulgaristan’da olan birisinden telefon almak size güven vermiyor, fakat birisi sizi Londra’dan arayarak teknik çözüm önerdiğinde işin rengi değişiyor” yorumunda bulunuyor.

Yapay zeka gibi her sektörü alt üst etmesi beklenen teknolojilerin ortaya çıkışıyla birlikte gelecekte de ayakta kalmayı başarmayı hedefleyen her şirketin göz önünde bulundurması gereken bazı gerçekler ve de vakalar var.

  • Yazılım, önümüzdeki 5-10 yıl içinde çoğu geleneksel sektörü altüst edecek.
  • Uber, hiçbir araca sahip olmamasına ve yalnızca bir yazılım ürünü olmasına karşın dünyanın en büyük taksi şirketi.
  • Airbnb hiçbir mülkiyete sahip olmamasına rağmen dünyanın en büyük otel şirketi.
  • Yapay Zeka: Bilgisayarların dünyayı anlama hızı katlanarak artıyor. Bu yıl, bir bilgisayar, beklenenden 10 yıl önce dünyadaki en iyi Go oyuncusunu yendi.
  • Amerika’da şimdiden genç avukatlar işsiz kalmaya başladılar, çünkü IBM Watson ile saniyeler içinde %90 oranında doğruluk taşıyan yasal tavsiyeler alabilirsiniz. Bu oranın hukuk bürolarında %70 olduğunu da belirtelim.
  • Özerk otomobiller: 2018 yılında kendi kendine sürüş yapan araçlar kullanılmaya başlanacak. 2020’ye gelindiğindeyse artık araba sahibi olmanız için bir sebep kalmayacak. Telefonunuzla bir araba çağıracaksınız, bulunduğunuz yere bir araç gönderilecek ve bu araç sizi hedefinize götürecek.  Park etmenize gerek kalmayacak, yalnızca sürülen mesafeyi ödeyeceksiniz ve aracı kullanan siz olmayacağınız için bu vaktinizi daha verimli kullanabileceksiniz.

Bu örneklerden yola çıkarak başlangıçta yerel çaptaki isabetli bir yazılımın bile kısa sürede çok büyük bir değere ulaşabileceğini öngörebiliriz.

EUROPEAN DIGOTAL CITY INDEX

Yeni start-up’lar için en son çıkan Avrupa Dijital Şehir Endeksi’nde ilk 60 arasında Tallinn (18), Budapest (33), Prague (37), Warsaw (38) ve Bratislava (41) sıralamalarıyla yer alıyor. Bu bölgeden geliştirilen diğer küresel markalar Skype, TransferWise ve Avast. Bu şirketlerin ortak özellikleri ise büyük firmaların ihtiyacı olan akıllı çözümler üretmeleri, örneğin Vector’un 30 günlük batarya üretimi ve akıllı dizaynları bunlar arasında yer alıyor.

Ocak ayında Amerika merkezli fitness takip üreticisi Fitbit, 2013’te kurulan akıllı saat üreticisi Vector’u 15 milyon dolara satın aldı.

Berlin, Paris ya da Londra’da olsaydı bu satın alma gazeteciler tarafından haber yapmaya layık olarak görülmezdi. Fakat, söz konusu ülke Romanya olduğu için dikkatleri hemen üzerine çekti.

Serüvenine Bükreş’te başlayan Vector, akıllı saatlerini tasarlamak için yerel yetenekleri kullandı ve ardından Londra’da bir ofis açtı. Bu Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin görünürlüğünü ve güvenilirliğini arttırmak için sıklıkla başvurduğu bir yöntemdir.

TechCrunch’ın bağımsız yazarı Mike Butcher “Ne yazık ki genel merkezi Bulgaristan’da olan birisinden telefon almak size güven vermiyor fakat birisi sizi Londra’dan arayarak teknik çözüm önerdiğinde işin rengi değişiyor” yorumunda bulunuyor.

Macaristan ve Polonya gibi ülkeler özel ekonomi bölgeleri kurarak kuluçka merkezlerinin büyümesini aktif olarak destekliyorlar. Bu bölgelerin gelişmesi için yatırım yapanlar, vergi muafiyeti gibi uygulamalarla teşvik ediliyor, ayrıca gereken teknolojiyi desteklemek için alt yapıya yatırım yapıyorlar. Butcher’a göre bu ülkenin çoğunluğundaki internet hızı ABD’yi ve diğer Avrupa ülkelerini kıskandıracak düzeyde. Ülkelerin bu atılımların sonuçsuz kalmadığını da belirtmek gerekir. Örneğin, Google 2014 yılında Varşova’da girişimciler ve yerel yeteneklerin buluşma noktası olmasını planladığı bir kampüs açtı.

Kaynak