AnasayfaEkolojiSağlık&Hijyen

Hava kirliliği iyi kolesterolü etkileyerek kalp hastalığı riskini artırıyor

Hava kirliliği iyi kolesterolü etkileyerek kalp hastalığı riskini artırıyor

Amerikan Kalp Derneği’nin Journal of Arteriosclerosis, Tromboz ve Vasküler Biyoloji dergisinde yayınlanan yeni araştırmalara göre trafikle ilişkili hava kirliliği, iyi kolesterol olarak bilinen yüksek yoğunluklu lipoproteinin (HDL) seviyesini düşürerek kardiyovasküler hastalık riskini artırabiliyor.

Bilim insanları uzun süredir hava kirliliğinin ateroskleroz ve kalp yetmezliği gibi kardiyovasküler hastalıkları geliştirme riskini artırdığını biliyor ancak bunu hangi yolla yaptığından emin olamıyordular. Bağlantı yeni araştırmalara göre HDL parçacıklarının sayısının azaltılması ile açıklanabiliyor.

Farklı etnik kökenlerden gelen 6 bin 654 orta yaş ve üzeri ABD’li yetişkin üzerinde yapılan çalışmada, trafikle ilgili hava kirliliği yüksek seviyelerde olan bölgede yaşayan katılımcıların düşük HDL seviyelerine sahip olma eğiliminde oldukları tespit edildi.

Bir yıl boyunca siyah karbona (trafikle ilgili kirliliğin belirteci) daha yüksek maruz kalan katılımcılarda bulunan düşük iyi kolestrol seviyesi anlamlı bir ilişki sağladı. Erkekler ve kadınlar hava kirleticilerine farklı tepki gösterdiler: Her iki cinste daha yüksek kirlilik maruziyetinde HDL düşüktü, ancak kadınlarda fark daha yüksekti.

Bulgular, kardiyovasküler hastalığın gelişimini öngören yaşam tarzı faktörlerini inceleyen ABD merkezli Ateroskleroz Etnik Çalışması’nın parçası. Bu çalışma, hava kirliliği ile HDL partikül sayısı arasındaki ilişkileri inceleyen ilk büyük kohort araştırması olma özelliğine sahip.

Araştırmacılar, trafik hava kirliliğine maruz kalma derecesine bağlı olarak HDL seviyelerinin nasıl değiştiğini izlemeye ve hava kirliliğinin vücudun HDL aktivitesine müdahale edip etmediğini araştırmaya devam ediyorlar.  Bununla birlikte ekibin yaptığı açıklamada, “Çalışmamız trafikle ilgili hava kirliliği ve kardiyovasküler hastalık arasındaki bağlantıyı biyolojik olarak akla yatkınlığa kavuşturmaya yardımcı oluyor. Bağlantının çalışma biçiminin biyolojisini yavaş yavaş anlamaya başlıyoruz” deniliyor.

kaynak.