Anasayfaİklim DeğişikliğiKüresel Isınma

Londra, Barselona kadar sıcak olacak!

Londra, Barselona kadar sıcak olacak!

Yeni bir iklim değişikliği çalışmasına göre; 2050 yılında Londra’nın iklimi, Barselona kadar sıcak olacak. Barselona’nın neredeyse içme suyunun tükendiği ve rezervlerinin kurumaya yakın olduğu 2008 yılını hatırlarsak, Londra da ciddi kuraklıklarla karşı karşıya kalabilir.

Zürih Federal Teknoloji Enstitüsü‘nde bulunan Crowther Lab. tarafından yürütülen araştırma; dünya çapındaki yüzlerce büyük kentin kuraklık, sel, fırtına ve diğer iklim felaketleri ile karşı karşıya kalabileceğinin altını çizmektedir. Bunun yanı sıra bazı iklim etkileri henüz bilinmemekte veya tahmin edilememektedir. Ancak şu kesin ki; Kuala Lumpur, Jakarta ve Singapur gibi büyük şehirlerin 5’te 1’i, dünyanın hiçbir yerinde bu zamana kadar görülmemiş şartlarla karşılaşacaktır.

Çalışma, dünya genelindeki 520 büyük kentin gelecekteki iklim koşullarını öngördü. Bu tahminleri günümüz şehirlerinin koşullarıyla eşleştirdi ve çıkan sonuca göre 2050 yılındaki iklimler; Madrid’e, Marakeş’e, San Francisco’ya veya New York’ta bulunan Virginia Plajı’na benzeyecek. Araştırmanın başyazarı Jean-Francois Bastin, şehirler arası karşılaştırmaları yapmak ile ilgili olarak: “Bu rapor, insanların iklim değişikliğinin kendi yaşamları üzerindeki etkilerini görmelerine yardımcı olabilir.” ifadelerinde bulundu.

Dünyanın dört bir yanındaki şehirlerin %77’si, iklim koşullarının sert bir şekilde değiştiğini görecek. Bu denli büyük bir iklim değişikliği tehdidinin, küresel ölçekteki insan sağlığı için riskler ortaya koyduğu belirtildi. Avrupa’nın çoğu ve kuzey enlemlerindeki bölgeler, en çarpıcı sıcaklık değişiklikleriyle karşı karşıya kalacak. Özellikle Avrupa şehirlerinin yaz aylarında 3,5 derece, kış aylarında 4,7 derece daha sıcak olması bekleniyor. Örneğin Londra’da en sıcak ay artık 5,9 derece daha sıcak olacak ve yıllık ortalama sıcaklığı 2,1 derece artacak.

Yeni Zelanda’da bulunan Wellington Victoria Üniversitesi‘nde iklim değişikliği üzerine araştırmalar yapan öğretim görevlisi Alex Lo: “Bunlar kulağa önemli değişimler gibi gelmeyebilir ancak bu ısınma bulaşıcı hastalıkların yayılma hızını artırabilir. Gıda güvenliğini tehlikeye sokabilir ve su kıtlığına yol açabilir!” açıklamalarında bulundu.

Lo: “Tahminlerime göre asıl zorluklar, sıcaklık ve suyla ilgili olacaktır. Bu 2 tema altında; yükselen sıcaklıklar, sel, kuraklık, tayfunlar, şiddetli fırtınalar ve su güvensizliği gibi sorunlar her yerde ortaya çıkacaktır. Bunlar iklim değişikliğinin ana belirtileridir.” ifadeleriyle açıklamalarına eklemede bulundu.

Tropikal bölgelerde tehlike çok daha farklı bir boyuttadır. Bu bölgelerdeki sıcaklıklar fazla artmayacaktır ancak yağış seviyesinin önemli ölçüde değişmesi beklenmektedir. Belirli mevsimlerdeki yağışların artmasının yanı sıra kurak geçen mevsimler çok daha kuru hale gelecektir. Kısacası kuraklık ve sel tehlikeleri artacaktır.

Lo, öncelikle kıyı şehirlerindeki binalara zarar verebilecek, sakinleri yerinden edebilecek ve kentsel ulaşım sistemleri gibi altyapıları tehdit edecek taşkın risklerinin altını çizdi.

Aşırı yağışlı ve kurak mevsimlerin sonuçları, ciddi su kıtlığı yaşayan Hindistan gibi ülkelerde zaten görülüyor. Geçtiğimiz yıl, rahatlama sağlayan muson yağmurları bazı yerlerde birkaç hafta geç kaldı. Bu gecikme, dünya çapındaki kuraklıkların süresini uzattı ve insanları içme suyu için zor koşullara itti. Ardından gelen muson yağmurları o kadar ağır oldu ki, şehirler sular altında kaldı ve onlarca insan hayatını kaybetti. Bu tropik şehirlerin iklim değişikliği için hazırlanmaları zor olabilir. Dünyadaki şehirlerin %22’si şu anda mevcut olmayan iklim koşulları ile mücadele ediyor. Bunların %64’ü tropik bölgelerde yer alıyor. Bazı uzmanlar, bu yeni koşulların kitlesel göçlere yol açabileceğini öngörüyor. Yayımlanan yeni bir Birleşmiş Milletler raporu ise iklim değişikliği nedeniyle önümüzdeki on yıl içinde 120 milyondan fazla insanın yoksulluk çekebileceği konusunda bizleri uyarıyor.

Dünyadaki diğer şehirler de bu yaz normallerin dışında bir iklimle karşılaştı. Almanya, Haziran ayındaki en yüksek sıcaklığını Avrupa’daki büyük bir sıcaklık dalgası sırasında 38.6 santigrat derece olarak kaydetti. Komşusu Polonya ise yeni bir rekora imza attı, meteorologlar Haziran ayının yeni rekorunun 38.2 Santigrat derece olduğunu belirttiler.

Kaynak