AnasayfaÇocukTarım

“Tarımsal Üretimde Ücret Tipleri ve Çocuk İşçiliğinin Görünümleri” Raporu Yayımlandı!

“Tarımsal Üretimde Ücret Tipleri ve Çocuk İşçiliğinin Görünümleri” Raporu Yayımlandı!

Kalkınma Atölyesi’nin “Yevmiyeci, Yarıcı veya Kürekçi; Hepsi Çocuk Tarımsal Üretimde Ücret Tipleri ve Çocuk İşçiliğinin Görünümleri” isimli raporu Kasım 2018’de yayımlandı. Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Programı kapsamında yayınlanan raporda, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden tarım işçisi çocuklar, çalışma şekilleri ve çalışma ücretleri ile ilgili kapsamlı bir araştırma yapıldı. Tarımsal üretimde çocuk işçiliğinin niteliği, boyutu ve ücretlendirilmesi arasındaki ilişkinin incelendiği raporda, çocuk emeğinin tarımsal üretime eklemlenme biçimlerinin önemi vurgulandı.

ILO’nun Çocuk İşçiliği Raporu’na göre küresel düzeyde 152 milyon çocuk işçi bulunmaktadır ve bu sayının %70,9’u (107.043 çocuk) tarımda çalışmaktadır. TÜİK’in 2012 Çocuk İşgücü Anketi Sonuçlarına göre ise, Türkiye’de 6-17 yaşları arasındaki 893 bin çocuk işçinin yüzde 45’i tarım sektöründe çalışmaktadır. Raporda tarımsal üretimdeki çocuklar ücretli ve ücretsiz aile işçisi olmak üzere iki ana grupta ve bu iki grup altında 5 ücret tipi içinde incelendi.

Yevmiye tipi ücretlendirme:
Çocukların, ücretli işçi olarak tarımsal üretime katıldığı ve bireysel olarak ücretlendirildiği yevmiye tipi ücret, günlük yevmiye ve toplam yevmiye olmak üzere iki grupta incelendi. Yevmiye tipi ücretlendirmede, işçilerin günlük çalışmaları ücretlendirilir. Hassasiyet gerektiren tarımsal ürünlerin hazırlık sürecinde, hasat süresinde ve ücretlendirilmesinde yevmiye usulünün kullanıldığı gözlemlendi. Yevmiye tipi ücret, genellikle, fındık, çay, kiraz, çilek, zeytin, domates, kayısı gibi ürünlerin hasadında görülür. Raporda yevmiye miktarının, hasat edilen toplam ürün miktarı üzerinden belirlendiği vurgulandı. Narenciye ve haşlamalık mısır hasadında, belirli sayıda işçiden oluşturulan bir ekip, hasat edilen ürünü kamyona yüklediklerinde günlük yevmiyelerini alırlar ve kaç saat çalıştıklarından öte ürettikleri çıktı esas alınır. Ordu ve Giresun’daki fındık üretimi incelendiğinde 14 yaş ve üstü çocukların yevmiyeli çalıştığı gözlemlenmiştir. Adana’daki narenciye ve sebze üretiminde ise 12-13 yaş, çocukların çalışması için doğal bir yaş olarak düşünüldüğü belirtildi. 12-13 yaşlarında narenciye hasadına katılmaya başlarken 15-18 yaşlarında hasadın asıl işçileri olduğu bilgisi verildi.

Birim alanda ve birim kabala/götürü tipi ücretlendirme:
Hasat edilen ürünün birim alanına göre belirlenen kabala/götürü ücret tipi raporda şeker pancarı, haşhaş, bakliyat, kimyon ve kuru soğan üretimi ile ele alınmıştır. Birim alanda kabala/götürü tipi ücretlendirme; tarım yapılan birim alan (genellikle dekar alan) için belirlenen ücret ile işçinin çapaladığı, ot aldığı ve hasat ettiği alanın çarpılması ile belirlenir. Genellikle aile işçiliğinin görüldüğü ücret biçiminde bireyden çok ailenin kazandığı ücret ön plandadır. Bu nedenle en fazla tarımsal çıktıyı elde edebilmek için çocuklar da olabildiğince uzun saatler çalışarak hasatta yer alır.
Hasat edilen ürünün birim miktarına göre belirlenen kabala/götürü tipi ücretlendirme; hasat edilen ürün için belirlenen birim miktar bedeli ile toplanan ürün miktarı ile çarpılır. İşçiler, en fazla ürün hasadı yaparak en yüksek toplam ücreti elde etmektir. Çalışma saatlerinin uzun olduğu ve ailenin tüm üyelerinin çalışma yaşamında yer aldığı raporda belirtilmiştir. Çocukların çalışma yaşı, 5-6 yaşlarına kadar inmektedir. Bu ücret tipinde, en fazla ürünün hasadının yapılabilmesi için hem çalışan aile üyesinin sayıları arttırılarak hem de çalışma saatleri uzatılmaktadır.

Kürekçilik (yüzde 30’culuk) tipi ücretlendirme:
Kürekçilik diğer adıyla yüzde 30’culuk diye adlandırılan tarımsal işçilik sistemi, yarıcılık ve ortakçılığın, Şanlıurfa ilindeki pamuk üretiminde görülen biçimidir. Tarla sahibi tohum, tarım makineleri ve ilaç gibi tarımsal girdilerin masraflarını karşılarken, kürekçiler çapalama, ot alma, ilaçlama ve sulama gibi işleri yapar ve eğer pamuk hasadı makineyle yapılıyorsa makineli biçme ücreti de kürekçiler tarafından karşılanır. Hasat süreci sonunda elde edilen toplam ürünün yüzde 30’u kürekçiye ait olur ve ücret günlük toplanan pamuğun ağırlığına göre belirlenir. Hasatta çalışacak pamuk işçilerinin sayısı, pamuk üretimin yapıldığı yılın pamuk birim fiyatlarına göre belirlenir. Genellikle, kır kökenli kent yoksulu aileler yılın en az 6 ayı, pamuk tarlalarının kenarında ya da ortasında derme çatma konaklama mekanlarında yaşarlar. Kürekçilik tipi ücretlendirmede geliri arttırmak için neredeyse bütün aile fertleri hasatta çalışır. Ailelerin genelde 6-7 çocuğu olduğu gözlemlenirken, çocukların ortalama 10 yaşında çapalama, ot temizleme ve pamuk toplama işlerine dahil olduğu görülür. Bu süreçle çocukların çok uzun çalışma saatlerine ve kötü çalışma ortamlarına maruz kaldıkları gözlemlenmiştir.

Aylık maaş, yıllık veya sezonluk ücretlendirme:
Aylık maaş, yıllık veya sezonluk ücret tipi; işçilere, bir ay, bir sezon ya da bir yıllık çalışma sürecine karşılık ödenen ücreti içerir. At yetiştiriciliği, hayvan bakımı, seracılık ve incir hasadı gibi sezonluk işlerde uygulanır. İncir hasadında sezonluk ücret belirlenirken, seracılıkta ise işçilere veya ailelerine aylık ücret ödenir. Türkiye’nin bazı bölgelerinde işçilere konut, elektrik, su giderleri karşılanırken kimi yörelerde ücretin dışında, temel gıda ve hasat edilen üründen de belirli bir miktar işçiye verilir. Çocuklar bu ücret biçiminde de tarımsal üretime ücretsiz aile işçisi olarak dahil olurlar. Pamuk tarımda ise 8-10 yaşlarında çocukların pamuk toplamanın ustalık gerektirmemesi sebebiyle ücretsiz aile işçisi olarak üretime katıldığı ve 13-14 yaşlarında ise hasadın temel işçileri olarak çalıştıkları gözlemlendiği belirtildi.

Yarıcılık ve ortakçılık tipi ücretlendirme:
Yarıcılık ve ortakçılık, genellikle aile emeğine dayalı bir ücret tipini içerir ve üretime ailenin bütün fertleri katılır. Hasat sonunda elde edilen ürünlerin belli bir oranı ya da yarısı işçilik karşılığında işçi ve ailelerine verilir, bu oranlar tarla/bahçe sahibi ile işçi arasında yapılan sözlü anlaşmaya göre belirlenir. Yarıcı ya da ortakçı, sözlü anlaşma sonucunda hasattan aldığı ürünü satarak kendi gelirini elde ederken, tarımsal üretimin hastalık, hava koşulları vb. nedenlerden ötürü zarar gördüğü durumlarda riski yarıcılık ya da ortakçılık yapan kişi ve ailesi üstlenir. Devlet tarafından verilen tarım teşviklerinden genel olarak arazi sahipleri yararlanmaktadır. Ordu ve Giresun’daki fındık üretimine bakıldığında, aileler çocuk emeğinden en fazla verim alacak şekilde yararlanmaktadırlar, mevsimlik gezici tarım işçilerinin çocukları 7-8 yaşlarında işçilere boş çuval ve su taşıyarak bu üretim sürecine dahil olurken, 9-11’li yaşlarda yerden fındık toplarlar. 11-12 yaşlarında yetişkinlerle aynı işleri yapmaya başlayan çocuklar 13-14 yaşlarında işçi olarak görülürler.

Tütün tarımında ücretlendirme:
Raporda ayrıca, ‘aile temelli tarımsal üretimde ücretsiz aile işçiliği’ konusunda tütün tarımı da ele alınmıştır. Raporda yer alan bilgilere göre, TEKEL’in özelleştirilmesinden sonra tütün üretimi azalmış ve sadece devletle sözleşmeli olarak bazı aileler tarafından devam ettirilmiştir. Özelleştirilme sonrası tütün tarımından elde edilen gelirin azalmasından dolayı, tütün tarımıyla uğraşan aileler tütün başka ürünlerin üretimine yönelmiştir. Tütün üretimine devam eden aileler elde ettikleri gelirin daha fazla düşmemesi için üretim sürecinde kendi ailelerinin iş gücünden yararlanarak ücretli işçilik kullanmamaktadırlar. Çocukların erken yaşlarda ücretsiz aile işçiliğine katılımına çok sık rastlanmaktadır. Tütün yaprağı kırma işlemleri gece ve sabahın erken saatlerinde yapılan bir işlem olduğu için çocukların bu saatlerde de çalışmalara katıldığı gözlemlenmiştir.

Tükettiğimiz ürünlerin tarladan soframıza kadar geldiği süreçte çocuk tarım işçilerinin emeği, çalışma saatleri veya çalışma koşulları görünür olmaktan uzaktır. Kalkınma Atölyesi’nin yayınladığı raporla gözler önüne serilen rakamlar, bu konuda daha fazla çalışma yapılması ve tarımsal üretimin insana yaraşır bir iş haline getirilmesi gerektiğini gösteriyor. Rapora göre, tarıma entegre olmuş ücretsiz çocuk işçilerinin de yasalarla korunması gerektiği belirtildi. Raporda yer verilen bulgularda, 12-13 genelde çocukların yaşlarında tarımda ücretsiz aile işçiliğine başladığını ve bu yaşlarda çocuklardan beklenen performansın da arttığı belirtiliyor. ILO’nun 182 sayılı sözleşmesinde çocuk işçiliği 18 yaş altındakiler için yasaklanmıştır, fakat rapor incelendiğinde ücretsiz aile işçiliği yaşı çocuklarda 5-6 yaşına kadar düştüğü görülüyor.

Kalkınma Atölyesi’nin ‘Tarımsal Üretimde Ücret Tipleri ve Çocuk İşçiliği’nin Görünümleri’ raporuna ulaşmak için tıklayınız.