AnasayfaSürdürülebilir KalkınmaYönetişim ve Kentler

Bu 3 Fikir Yönetişimi Yeniden Şekillendirebilir Mi?

Bu 3 Fikir Yönetişimi Yeniden Şekillendirebilir Mi?

Dünya Ekonomik Forumu Stratejik Öngörü’de Kıdemli Ortak Olivier Woeffray, yönetişimi yeniden şekillendirebilecek 3 fikri kaleme aldı.

Ülke yöneticilerinin yetersiz kaldığı noktada ihtiyaç duyulan hizmetleri gerçekleştirmek üzere ortaya çıkan yönetişim günümüzde, 21. Yüzyıl kapsamında yeniden düşünülmeli ve şekillendirilmeli.

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) sayesinde bir gelecek vizyonuna sahip olmamıza rağmen, sistematik bir değişim haritası oluşturmamız gerekiyor. Peki, bunu nasıl yapacağız?

Dünya Ekonomik Forumu Stratejik Öngörü Kıdemli Ortağı Olivier Woeffray bu soruya yanıt arıyor ve yönetişimde 3 fikir sunuyor:

1- Ağ tabanlı dünya için ağ tabanlı yönetişim – işbirlikçi ve yaratıcı

Günümüz dünyasının karmaşıklığı ve derinliği kapsamında; yaratıcı, işbirlikçi ve karmaşık çözümler söz konusu. Bu açıdan, ağ tabanı için 2 ayağa ihtiyacımız var: ortak bir gündem ve sosyal sermaye. Buna örnek olarak, Kızılay’ın açık kaynaklı haritalama sistemi verilebilir.

2- ‘DiplomasiŞehir’ – halka daha yakın, daha somut

Yapılan araştırmalara göre, şehrin büyüklüğü ya da siyasi yönelimi dolayısıyla yerel otoriteler ulusal ve uluslararası düzlemde yetersiz kalabiliyor. Ancak kent yönetişimi, üst seviye katılımcılık ve anlayış açısından halka daha yakın bulunuyor ve ortaya çıkan sonuçlar daha somut oluyor. Bu çerçevede ise şehir yöneticileri, diplomatik ve ‘devletlerarası’ bir role sahip oluyor; örneğin, C40 İklim Liderliği Grubu (C40 Climate Leadership Group), dünya genelinden 80 farklı şehir ile birlikte küresel sorunlara yerel çözümler üretiyor.

3- Sistemin çekirdeğinde insanlar – çevik ve ileri görüşlü

En iyi yönetişim modelleri insana ve onu ilgilendiren konulara yönelik tasarlanmış durumda. Yönetişimde değerler inşa etmek, uzun vadeli ve sistematik düşünceyle çeviklik gerektiriyor. SKH ve COP21 bu bağlamda başarılı örnekler olarak gösterilebilir.

Yine de, uzun vadeli çözümler kısa vadede yararlı olmayabiliyor. Bu nedenle, kısa vadeli uygulamaların, uzun vadeli hedeflerle nasıl aynı çizgide ilerleyeceğini tasarlamamız gerekiyor.